Tıbbi ve aromatik bitkiler en temel anlatımıyla; Canlıların hastalıklardan korunmasında, tedavi edilmesinde veya ilaç etkin bileşiklerinin elde edilmesinde kullanılan bitkiler tıbbi; kokulu olanlar ise aromatik bitkiler olarak isimlendirilmektedir. Bu bitkilerin çoğunluğu kokulu olduğundan iki tanım genellikle bir arada kullanılmaktadır.
Tıbbi ve aromatik bitkiler; gıda, ilaç, kozmetik ve baharat gibi birçok kullanım amaçları olan ve insanlık tarihinin başlangıcından itibaren benzeri amaçlarla kullanıldıkları bilinen bitkilerdir. 19. Yüzyıl ortalarından beri bitkilerden elde edilen ilaç olabilecek saf maddelerin kimyasal yapıları aydınlatılmış, açık formülleri belirlenmiş ve sentez çalışmaları başlamıştır. Son 20 yıldır da bitkilerin sağlık alanında kullanılması yeniden önem kazanmıştır.
1979 yılında Dünya Sağlık Örgütü ( WHO) tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre , farmakopelerde kayıtlı olan , beş ülkeden fazla ülkede kullanılan ve ticarette bulunabilen bitkisel drogların miktarı 1900 olarak kaydedilmiştir.
Tıbbi ve aromatik bitkiler bilinenin aksine birçok kimyasal maddeyi bir arada barındırdığı için, doğru koşullarda yetiştirilmesi, bitkinin doğru kısmının doğru dozda kullanılması çok önemlidir.
Bitkilere bilimsel olarak Latince isimler verilmektedir. Her bir bitkinin Latince iki kelimeden oluşmuş ismi bulunmaktadır. ( Örneğin; ‘Salvia Officinalis’) Yerel isimlerin kullanılması karışıklığa ve sıkıntılı durumlara yol açabilir.
Tıbbi ve aromatik bitkilerin bir kısmı doğadan toplanırken, bir kısmı da kültüre alınmış olup üretimi yapılmaktadır. Kullanım alanı oldukça geniş olan tıbbi ve aromatik bitkiler bütün halde taze ve kuru olarak kullanıldığı gibi; yaprak, kök, çiçek, tohum, kabuk, yumru veya toprak üstü kısmı gibi bitki parçaları, bunların parçalanmış veya öğütülmüş halleri, farklı şekillerde hazırlanmış ekstraktları gibi çok değişik kullanım formları bulunmaktadır
Dünyadaki toplam bitki türlerinin yaklaşık 75.000 kadarının tıbbi bitki olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye ise sahip olduğu 174 familya ve 12.000 civarındaki bitki türü ile dünyanın en önemli ülkelerinden biridir. Florasındaki bu zenginlik; farklı iklim tiplerine, jeolojik ve jeomorfolojik çeşitliliğine, zengin su kaynaklarına, değişen yükselti farklıklarına, Avrupa-Sibirya, Akdeniz, İran-Turan bitki coğrafyası bölgelerinin buluştuğu konumuna borçludur. Ancak bu zenginliğin çok büyük tehdit altında olduğu akıllarda olmalıdır. Ülkemizin bu zenginliği bir kıta ile, İstanbul’un floristik zenginliği ise diğer ülkeler ile kıyaslanabilecek zenginliklerdir. 5510 kilometrekarelik İstanbul ili 2500 civarındaki bitki çeşitliliğine ev sahipliği yapmaktadır. İstanbul içerisinde önemli bitki alanları olarak belirlenmiş yerlerden biri de Şile’dir. İlçemiz Şile’de yapılan son araştırmalara göre ise 800’den fazla çiçekli bitki yetişmekte ve bunlardan 50 kadarı da nadir ve endemik tür olarak bilinmektedir. Önemli bir kısmı tıbbi ve aromatik özellikler taşımaktadır.
Dünya tıbbi ve aromatik bitkiler ticareti mevcut veriler ışığında 2001 yılından bu yana artarak devam etmekte olduğu görülmektedir. 2001 yılında 18,3 milyar ABD Doları olan ihracat değeri 2019 yılında 70,7 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır. Türkiye’de ekonomik öneme sahip ve ticareti yapılan tıbbi ve aromatik bitkilerin sayısı 500 olduğu bildirilmiştir. Bu 500 bitki türünden yaklaşık 200 bitki türünün ihracat potansiyelinin olduğu bilinmektedir.
Dünya piyasalarının istediği kalite ve miktarda, güvenilir tıbbi ve aromatik bitki üretiminin artırılması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığınca 2015 yılında destekleme çalışmaları başlatılmıştır.
Ülkemizde tıbbi ve aromatik bitkilere yönelik ıslah çalışmaları, ilgili kamu kurumları ve üniversiteler tarafından önem verilerek yürütülmektedir. Kooperatifimizin bu alanda da önemli çalışmaları olacaktır.
Kaynaklar ;
Türkiyede Bitkiler ile Tedavi / T.BAYTOP
Şilenin Doğal Bitkileri / Nerminan Özhatay & Engin Özhatay
A’dan Z’ye Tıbbi Bitkiler / HayyKitap
TAGEM TAB SEKTÖR POLİTİKA BELGESİ 2020-2024